Dünya Çevre Gününde Çevre Sorunlarının Çözümüne Yönelik Konular Konuşuldu

Çevre Haftası nedeniyle 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, çevre kirliliğinin önlenmesi, azaltılması ve bu konuda toplumda farkındalığın artırılması amacıyla TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nden konuşmacıların katılımı ile “TÜBİTAK Çevre Söyleşileri” programı düzenlendi. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği Araştırma Grubu Lideri Y. Müh. Tuba Budak Duhbacı’nın moderatörlüğünde çevrimiçi gerçekleşen söyleşiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcılığı’ndan Su Yönetimi ve Arıtım Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. Özgen Ercan, Hava Kalitesi ve Çevresel Gürültü Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. Nesimi Özkurt ve Deniz Araştırmaları ve Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri Dr. İbrahim Tan katıldı.

Her geçen gün daha da önem vermemiz gereken iklim değişikliği konusunda 4 başlığı ele alan araştırmacılar, çevresel kirliliğin çözümünde ilk olarak sorunun tespit edilmesi gerektiği için “Çevresel Ölçüm Sistemleri Geliştirilmesi” konulu çalışmaların öneminden, gürültü kirliliği sorununun günümüzde daha da önem kazanmasıyla ilgili olarak yürütülen “Türkiye’de Çevresel Gürültü Yönetimi” çalışmaları, deniz kirliliğinin ve mikroplastiklerin artması ve oluşan deniz tahribatlarının önüne geçmek için yürütülen “Denizel Ekosistemin Değerlendirilmesi ve Kıyı-Deniz Etkileşimleri” çalışmaları ve sürdürülebilirliğin sağlanması için döngüsel ekonomi ve kaynak verimliği konularını içeren “Temiz bir Dünya için Temiz Üretim Uygulamaları” ele alındı.

Çevresel ölçüm sistemlerinden bahseden Doç. Dr. Özgen Ercan, özel sektör ile iş birliği içerisinde yürüttükleri sistemlerle çevre kirliliğinin dijital dönüşümle sürekli olarak takip edildiğini ifade etti.

Suyu kaynağında korumayı temel amaç edindiklerini belirten Ercan, geliştirilen erken uyarı sistemleri ile içme suyuna kontrolsüz olarak atılabilecek toksik kimyasal maddelerin hızlı bir şekilde fark edilip anında müdahale edilebileceğini, bacagazı ölçüm sistemleri ile de hava kalitesinin korunmasına yönelik çalışmalardan söz etti.

Ercan, çevrenin korunmasına yönelik olarak öncelikle teşhisin belirlenmesi gerektiğini, bunun için güvenilir yerli ölçüm sistemlerine ihtiyaç olduğunu ve bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.  “Veri toplayıp problemi tespit edip daha sonra iyileştirme için ne yapılabilir noktasında önemli çalışmalar sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Son yıllarda düzensiz şehirleşme ile birlikte artan çevresel gürültüyle ilgili ülkemizde yürütülen çalışmaları ele alan Doç. Dr. Nesimi Özkurt, öncelikle gürültünün nasıl çevre sorunu olarak ele alındığını anlattı. Özkurt, “Gürültüye uzun süre maruz kalmak, kalp ve damar hastalıklarından psikiyatrik rahatsızlıklara, günlük hayatımızda sık sık yüzleştiğimiz stres ve yorgunluk belirtilerine kadar ya da daha kalıcı etki olarak işitme kaybına neden olabiliyor. Gürültüyü etkilenen nüfus ve hassas yapı sayısı gibi belli parametrelere göre analiz ediyoruz. Şehirlerin stratejik gürültü haritalarını ve eylem planlarını hazırlıyoruz. Karayolu ve demiryolu gürültüsünden etkilenmeyi azaltmak için yerli gürültü bariyer sistemleri geliştiriyoruz” diye konuştu.

Deniz kirliliğinin azaltılmasına yönelik izleme çalışmalarını aktaran Dr. İbrahim Tan, “Ülkemizi çevreleyen denizlerdeki deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve geliştirilmesi için, deniz, kıyı ve içsular olmak üzere çevre öncelikli bilimsel araştırmaları ve teknolojileri hedef alan bütünsel bir anlayış içinde yürütülmektedir.” dedi. Deniz kirliliğinin artmasının oksijenin azalmasına sebep olduğunun söyleyen Tan, “Bu kapsamda hem deniz kirliliğinin önleme yöntemleri hem de diğer konularda çalışmalarını sürdürüyoruz.” İfadelerini kullandı.

Kaynak verimliliği çalışmaları yürüten Y. Müh. Tuba Budak Duhbacı, söyleşide imalat sanayiinde kaynak tüketimi ve çevre kirliliğin azaltılması amacıyla yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Duhbacı, temiz üretim etütleri ile firmaların mevcut tüketimlerinin değerlendirildiği ve kaynak verimliliği olanaklarının tespit edildiğini belirtti. Ayrıca su, hammadde ve enerji gibi kaynakların azaltılmasıyla atık miktarının da dolaylı olarak azaltılacağına vurgu yaptı.

Söyleşi sonunda izleyicilerin yönelttiği sorulara da cevap verildi.

Söyleşi https://www.youtube.com/watch?v=tmTqLIRl7DA linkinden izlenebilir.